Honda Civic Tarihçesi : Yarım Asırlık İkon

Kimileri için güvenli liman, kimileri için aşk, kimileri için vtec hastalığı… Kimileri için sorunsuzluk, kimileri için gençlik ruhu, kimileri için swap motor çılgınlığı… 1972 yılının temmuz ayında Japonya’da doğan Civic, 50 yılını doldurarak günümüze kadar ulaşmış bir model. Yarım asırdır varoluşu aslında onun niçin ikon bir model oluşuna da bir ipucu veriyor. Tabii ki seveni çok olanın sevmeyeni de çok olurmuş. Ama şöyle bir gerçek var ki: herkesin iyi-kötü bir fikri vardır Civic ile ilgili. Herkesin bir fikri varsa demek ki herkesin aklından geçebilmeyi başarmış bir modeldir. Honda Civic tarihçesi yazımızda uzak doğulu bu efsanenin çocukluğuna ve gençliğine ineceğiz.

Üretilişinden günümüze kadar 20 milyona yakın bir satış adedi olan Civic, 11 farklı kasa kullandı. Ayrıca her kasada farklı motor seçenekleri  farklı lezzetler sundu. Type-R gibi canavara da dönüştü, RS gibi yavru Type-R da oldu. Düşük beygirli motorlarla alt düzeye de hitap etti. Hatta bir ara dizel motoru bile aldı yüreğine.  

Gelin şimdi bu 11 farklı jenerasyonda karşımıza çıkan Honda Civic’e göz atalım. Buyrun Honda Civic tarihçesi …

1.Jenerasyon – (1972-1979)  

Tarihler 1972 yılının temmuz ayını gösterdiğinde Honda firması küçük otomobil sınıfında ilk Civic modelini tanıttı. 1973 model olarak piyasaya çıkan bu ilk Civic 50beygir gücünde 1169cc hacminde ve 680kg ağırlığındaydı. 12 inc jantlarla gelen model disk fen, klima, fm/radyo ve arka silecek gibi özelliklerle dönemin konforlu otomobiliydi. Hatchback olarak piyasaya çıkan bu modelin şanzımanları 4 ileri manuel ve 2 ileri otomatik şeklindeydi. Otomatik şanzımana Honda kendince “Hondamatic” ismini bile koymuştu.    

1973 yılındaki petrol krizi resmen Civic’in yükselişini ve çok fazla satmasını sağladı. Motorundaki CVCC teknolojisi(Kontrollü Girdaplı Yanma Odası) sayesinde hem kurşunsuz hem kurşunlu benzine uyumluydu. Ucuz olan kurşunlu benzinle çalışabilmesi ve aynı zamanda ABD’deki emisyon standardını yakalayabilmesi sayesinde krizde çok fazla öne çıktı. Yakıt tüketimiyle çok fazla beğenilen ilk Civic 1974 yılında önce 1237cc’lik 52 beygirlik motora kavuştu. Sonra da 1488cc’lik CVCC teknolojili  60 beygirli 5 vitesli versiyon geldi. 1978’de makyaj gören 1.nesil Civic 1979 yılında yerini 2.nesline bıraktı.

2.Jenerasyon – (1979-1983)  

1979’da 2.nesil Civic, Honda tarafından 1980 model olarak tanıtıldı. 1982’de makyaj da gören model 1983’e kadar da bantta kaldı. 1982’de ilk defa sedan karoseriyle tanıştı. Bu nesilde CVCC artık opsiyon değil her araçta standarttı. 4 ve 5 ileri manuel ile 2 ileri Hondamatic isimli otomatik  şanzıman bu araca eşlik etti. 1.3 litre 55 beygir ve 1.5 litre 67 beygir üreten motorlar ilk neslin hem daha geliştirilmişi hem de daha sorunsuzuydu.

Üretiminin son yılında spor model olarak sunulan “Civic S” versiyonu 13 inc jantla gelmişti ve kozmetiği daha sportif olmuştu. Bundan dolayı da özellikle Amerika’da çok fazla sevildi, tercih edildi.  Bu sevgiye kayıtsız kalamayan Honda firması 1983’te Amerika’da fabrika açıp ABD’de ilk Japon araç üreticisi ünvanıyla burada Civic üretimine başladı. Tarihler 1983’lerin sonuna doğru yaklaşınca 3. nesil Honda’ya yerini bıraktı.

3.Jenerasyon – (1983-1987)  

İlk 2 nesliyle çok fazla beğeni kazanan Civic, 1983 yılının sonunda  Yeni Civic’i 1984 model olarak tanıttı. Bu 3.jenerasyon Civic, Honda markası için adeta dönüm ve patlama noktasının başlangıcı oldu. Hatchback karoserin yanında “Civic Shuttle” isimli station vagon, 4 kapılı sedan (Rover 200 ile aynı altyapı) ve spor kasa olan CRX modeliyle piyasadaydı. Civic, 1983 yılında Japonya’da yılın otomobili oldu. Ayrıca dünyanın farklı yerlerinde satışta birinci olmayı başardı.

Boyut olarak daha da büyüyen modelde CVCC motor geliştirilerek devam ettirildi. 1.5 litre 76 beygir, 1.2 litre 62 beygir, 1.3 60 beygir makineler kaputun altında görev yaptı. Ayrıca esas bombayı patlatarak dönemine göre çok güçlü kabul edilen 1.5 litre, 100 beygir ve 0-100’ü 8.7 saniye olan motoru CRX’in kaputunun altına koydu. İlerde üreteceği  Type-R modelinin resmen temelini atıyordu Honda. 1986’da makyaj gören kasa 1987 yılının sonuna kadar bantta kaldı.

4.Jenerasyon – (1987-1991)  

3.jenerasyonun verdiği ivme ile büyüyen ve yatırımı daha da arttıran Honda, Civic modelini ilk defa bu jenerasyonda VTEC ile tanıştırdı. Boyutlarını büyüten Civic artık motor olarak da daha güçlüydü. Hatchbackten ziyade sedan kasa üzerinde yoğunlaşan modeli ufak ufak ülkemizde de görmeye başladık bu jenerasyonla. 1.4, 1.5 ve 1.6 motorlarla piyasada olan modeli EL, GL ve EX serileriyle gördük. İlerde de geliştirilerek ünlenecek olan “B16A” tipi motoru ilk defa bu nesille tanıdık.

5.Jenerasyon – (1991-1995)  

İşte geldik efsane EG kasaya. Modifiye tutkunları için efsaneye dönüşen bu kasayı saygıyla selamlayarak başlamak en doğrusu olacaktır. 1991 Eylül’ünde çıkan kasa öncekinden farklı olarak hafif malzeme kullandığı için yakıt tüketiminde ekonomi sundu. Ayrıca bu durum aracın atikliğine de yansımıştı. Süspansiyon, boyut ve motor olarak da elden geçen Civic döneminin en çok sevilen araçlarından biri olmuştu. ABS ve hava yastığı ile bezenen model şanzımanda 4 ileri otomatik ve 5 ileri manuel seçeneklerle karşımızdaydı.

1.5 litre karbüratörlü 90 beygirlik makinenin yanında 1.6 VTEC 125 beygir, 1.6 DOCH 136 beygir, 1.6 E-VTEC 160 beygir  ve 1.5 VTEC 92 beygirlik seçenekleri ile bolca motor opsiyonu sundu. Öte yandan rakiplerinde olmayan cruse kontrol, premium ses sistemi, hidrolik direksiyon, kol dayama gibi özelliklerle kullanıcıları tatmin etti. Tüm bu iyi gelişmeler satışa pozitif yansıdı. Bununla birlikte Honda firması 4 farklı ülkede fabrika kurarak büyüme yolunda dev bir adım attı. Ayrıca Civic, 2. kez yılın otomobili ünvanını aldı.

6.Jenerasyon – (1995-2000)  

Honda Civic Tarihçesi ne bakınca 5. jenerasyonu zirve sanıp 6. jenerasyonda geriye gittiğini düşünüyorsanız büyük yanılgı içindesiniz. Çünkü altın çağa bir altın çağ daha ekledi bu dönemde Honda mühendisleri. Şimdilerde  “B16A2” kodlu motorla bol bol swap yapılan, hastasının yığınla olduğu namı diğer EK ve EJ kasa ile geldi 6.nesil.  1997 yılında Honda’nın Türkiye fabrikası bu kasa ile üretime başladı. Bu durum ayrıca bir bağ kattı Civic ile aramıza. Haliyle çok sattı, çok hatıra bıraktı mazimizde.

1.4 litre 90 beygir,1.6litre 126 beygir ve 1.6VTİ 160 beygirlik versiyonlar ülkemize sunulan versiyonlardı. 1999 yılında makyaj geçirdi. Ayrıca Rover grubu ile ortaklığı sonucu doğan  Euro-Civic modeli 1999’a kadar İngiltere’den ülkemize ithal yolla geldi.

7.Jenerasyon – (2001-2006)  

Dünyada 2 kez ödül alan bu kasa 2000 yılında görücüye çıkıp 2001 yılında asfalta ayak bastı. Type-R efsanesi de bu kasayla doğdu.  Civic’in boyutu bir önceki nesle göre aynıydı fakat buna rağmen mühendislik oyunlarıyla iç mekanı genişledi. Sedan karoserle ülkemizde sadece 1.6 VTEC 110 beygirlik versiyon satıldı. Hatchback kasada aynı motorun yanında 1.4litre 90 beygir ve 2.0Type-R 200 beygirlik versiyonlar da vardı. Ayrıca bu nesilde Honda ilk defa Hybrit motor kullandı. ES, EU ve EP isimli kodları kullanan bu jenerasyon 2003 yılında makyaj  gördü.

Ülkemizde bilinçli bilinçsiz çok fazla modifikasyon geçiren bu kasayı usta eller 500 beygirlere kadar çıkarabilmiştir. E haliyle bu kadar imkan sunabilen jenerasyonun da hastası çok fazla mevcut :)

8.Jenerasyon – (2006-2012)  

Çağa tasarım olarak hep daha önceden ayak uyduran Honda, 8.nesilde de bu geleneği sürdürdü. Gerek iç gerekse dış dizayn olarak birçok rakibinin önünde olan modelin görselli tamamen değişti. Açık konuşmak lazım: hala bu kasadaki iç dizaynı ve gösterge panelinin şıklığını yakalayamayan araçları görünce özellikle bu aracın mühendislerini tebrik etmeden geçemiyor insan. En baz donanımda bile yan ve perde hava yastığı, ABS, 4 cam otomatik gibi donanımla gelen model, hybrit opsiyonunu da ilk defa sundu Türkiye’ye.

2009 yılında makyaj gören Civic,  2011 yılında LPG’li olarak da alınabiliyordu. Ülkemizde en çok C sedan FD6 kasa kodlu 1.6 litre 125 beygirlik atmosferik motorla tercih etsek de bununla birlikte 1.8 litre 140 beygirlik hatchback Type-S ve Sport versiyonları da vardı. Aynı zamanda 2.0’lık canavar Type-R ise yoluna kendi kulvarından devam ediyordu.

9.Jenerasyon – (2012-2016)  

2012 yılına gelindiğinde şimdilerde 2.el efsanemiz olan 9.nesil civic doğdu. 5 ileri manuel veya 5 ileri tork konventörlü tam otomatik seçeneğiyle alınabilen sedan kasası namı diğer FB7 Civic’ten başkası değildi. Şu günlerde özellikle çoğu kesim için uygun maliyetli tam anlamıyla sorunsuz, güvenli liman demek FB7 kasa. Çünkü arıza nedir bilmez, tüp uyumu Leyla ile Mecnun gibidir. Yol tutuşu ve donanımı gayet yeterlidir. Bununla birlikte orta paketten itibaren geri görüş kamerası, koltuk ısıtma, sunrof gibi özellikler sundu. Bu nedenlerle nadir ve uygun C sedanlardan olması elini bir hayli güçlendirdi. 2014’te ufak bir makyaj operasyonu geçirdi.

Honda firması hatchback Civic’te ilk defa dizel motor seçeneği sundu bu jenerasyonda. Çünkü bu yıllar dizel araçların revaçta olduğu zamanlardı. Ayrıca benzinli model direkt fabrikasyon LPG’li  olarak da satıldı bu dönemde.

Ülkemizde en çok sedan 1.6 i-VTEC 125 beygir versiyonuna aşina olduğumuz modelin ayrıca hatchback tarafında 1.4 litre 100 beygir i-VTEC,  1.6 litre 120 beygir i-DTEC versiyonu vardı. Hız tutkunlarının vazgeçilmezi Type-R  ise 2.0litre üniteden 310 beygirlik güce ve 5.7 saniyelik 0-100’e ulaşmıştı.

10.Jenerasyon – (2016-2021)  

“Şimdiye kadarki en iyi Civic” sloganıyla tanıtılan 10.nesil, 2016 Ekim ayında satışa çıktı. Şu an işlek bir caddede 3 dakika araçlara baksanız bu kasayı görme ihtimaliniz çok yüksek. O derece sevilen, o derece tutulan bir kasaydı FC5 Civic sedan. 10 yıldır kullandığı 1.6 i-VTEC 125 beygirlik atmosferik motordan vazgeçmeyen Honda, bu konuda çok eleştiriliyor olsa da belki de ülkemizde en çok da bu yüzden satıldı. Çünkü 9.nesildeki sorunsuzluk, fabrikasyon LPG gibi özellikleri daha güzel sundu bu kasa.

Tasarım olarak agresif ve iddialı bir görünüme kavuşan Civic’in hem iç hem bagaj hacmi büyüdü. Otomatik şanzıman noktasında CVT teknolojisi bu kasayla başladı Civic’te. Fakat dizel tarafında 1.6 i-DTEC versiyonunda ZF’nin 9 ileri tork konventörlü otomatik seçeneği bulunmaktaydı.  Ayrıca Honda’nın çoğu modelinde kullandığı turbo benzinli 1.5VTEC 182 beygirlik motor ilk defa bu kasada RS ismiyle karşımıza çıktı. Halk arasında RS’ler “yavru Type-R” olarak bilinir. Gerçek Type-R ise 320 beygir güce ulaştı.

Eylül 2019’da makyajlanan Civic, kozmetikte ufak değişiklik yaşasa da güvenlik ve elektronik anlamda çağı yakaladı.  “Honda Sensing” adı altında yeni nesil güvenlik  özellikleri ile buluştu. Ayrıca özellikle elegance pakette iyileştirmelere gidildi. Yoğun istek üzerine 1.5 turbo benzinli versiyona  manuel şanzımanlı versiyon eklendi.

Tüm bu güzelliklere rağmen ne yazık ki bu kasa, ülkemizde üretilen son kasa Civic olmuştur. Eylül 2021’de Honda Türkiye fabrikası kapandı. Artık sadece ithalatçı konumda Civic getirileceği haberi markaya gönül veren vermeyen herkesi bir hayli üzdü.

11.Jenerasyon – (2021- ….)  

Kasım 2021’de buluştuğumuz FE kodlu yeni kasa Civic tasarımda biraz daha ağırbaşlı bir görünüm kazandı. 1.6 litrelik atmosferik motorun artık kullanılmadığı bu kasaya 129 beygir, 180 tork üreten LPG’li 1.5 VTEC Turbo Eco ve 182 beygir, 240 tork üreten benzinli  1.5 VTEC Turbo makineler  eşlik ediyor. Premium, Elegance ve Executive versiyonlarıyla ülkemizde olan modelin şu an yalnız sedan karoseri mevcut. Hatchback ise henüz yolda.

İç mekan konusunda oldukça iyi dönütler alan bu son jenerasyon gerek güvenlik donanımlarıyla gerekse motor seçenekleriyle rakipleri arasında yine iddialı bir noktada bulunuyor.

Son olarak araç alım şartlarımızın düzeldiği bir iklimde herkesin gönlüdeki Civic modeline kavuşması dileklerimle… Farklı marka ve modellerin tarihçelerinde tekrar görüşmek üzere…

Bir önceki yazımız olan efsane otomobiller serimize buradan ulaşabilirsiniz.