1. Anasayfa
  2. Bilgi

Audi Hikayesi : Ex Aşkın Katili

Audi Hikayesi : Ex Aşkın Katili
0

Yıllardan 1910. “August Horch” isimli Alman mühendis abimizin 1899’da kendi kurduğu şirketle ters düşüp 11 yıl sonra kovulmasıyla başlıyor Audi hikayesi . Resmen kendi evinden atılıyor desek yeridir Horch için. Hatta “Horch” isiminin telifini bile ardında bırakarak. O da yeni bir isim arayışına giriyor. “Dinle” anlamına gelen “Horch”un Latince karşılığı “Audi” ismini yaratıyor. 112 yıl sonra geriye baktığımızda “Horch” markasının gidemediği yolu Audi’nin başarıyla tırmandığını görüyoruz. Eee, ex aşkın vurduğu darbe ne inatlara ne intikamlara kadirmiş. İşte Audi hikayesi bir kırgınlığın, bir hırsın motivasyonuyla başlıyor aslında.

Audi Hikayesi
Audi’nin Kurucusu – August Horch

Audi’nin İlk Yılları:

Birçok farklı projede çalışan, kendi tamir atölyesi olan August Horch, 1910-1920 yılları arasında Audi’nin bizzat başındaydı. 1920-1951 arası ise işi gençlere bıraktı. Ulaştırma Bakanlığına geçebilmek için Audi’den ayrıldı.

  Audi ilk olarak “Type A Sport Pheaton”, ardından “Type B” geldi.  1911-1914 arasında “Audi Type C” modeliyle ün yakaladı. 35 beygirlik bu makine o üç yılda Avusturya Alp yarışlarında başarı gösterince “Alplerin Fatihi” lakabını aldı.

Audi Hikayesi
İlk Soldan Direksiyonlu Audi Type K

Ayrıca 1920 yılında “Audi Type K” modelinin getirdiği yenilikleri de unutmamak gerek. İlk soldan direksiyonlu Alman otomobil olan model sayesinde soldan direksiyonlu araç üretimi Avrupa’da daha da yaygınlaştı. Aynı zamanda 1928 yılında İsveçli Jørgen Rasmussen, Audi hisselerinin çoğunluğunu satın aldı.

4 Marka, Yeni Birleşim, Yeni Logo:

Audi Hikayesi
Audi Logosundaki 4 Şirket

Tarihler 1932’yi gösterdiğinde Audi, Wanderer, DKW ve ex aşk Horch şirketleri birleşme kararı alarak “Auto Union”u kurdu. Audi’nin günümüzde de kullandığı dört halkalı logo, bu dört şirketi temsil etmektedir. Öte yandan Audi, 1955’te markanın logosunun Olimpiyat Oyunları logosuna benzemesi sebebiyle mahkemelik oldu. Fakat mahkeme Audi lehine karar verdi ve logo günümüze kadar ulaştı.

Audi Hikayesi
Audi Logosu – Günümüz

Zirveden En Dibe:

Auto Union birliği gerek satış rakamlarıyla gerekse büyüme hızıyla tam fırtına gibi esiyordu ki, 2. Dünya Savaşı çıktı. Tüm fabrikalarda üretim durdu. Hükümetteki Hitler’in emriyle bir anda Alman ordusu için zırhlı araçlar üretmeye başladı. Tabi bu durum savaşın diğer cephesindeki ülkelerin tepkisine sebep oldu. Hatta Audi’nin üretim tesisleri Sovyetler Birliği tarafından defalarca bombalandı.

1945 yılında savaş Almanya aleyhinde sona erdi. Audi’nin en büyük fabrikası olan Zwickau tesisi ise Sovyet kontrolündeki Doğu Almanya sınırları içerisinde kaldı. Savaşta zırhlı araç üreten firmadan intikam almak isteyen Sovyetler Birliği, Auto Union’un sonunu getirdi. Önce fabrikası savaş tazminatı olarak tahribe uğradı. Ardından Auto Union’un ticari sicili 1948’te silindi. Bunun üzerine şirketin yöneticileri nispeten daha özgür olan Batı Almanya’ya taşıdılar üretim tesisini. Audi ismini kullanmadan “Trabant” modeliyle Doğu Bloku’na inat edercesine 3 milyon araç üretip satmayı başardılar.   

Audi Hikayesi
Trabant

Yeniden Doğuş:

Audi’nin onca yaşadığı olaylardan sonra tekrar ayağa kalkması pek de kolay olmadı. Önce bir bocalama dönemi yaşadı. Ta ki 1969’a kadar…

İlk olarak 1949 yılında ABD’nin Marshall yardımları kapsamında tekrar kuruldu Audi. Kurulmasına kuruldu fakat yeterli sermaye olmadığı için istediği seri üretimi yapamadı. Büyük şirketler için fırsattır işte bu anlar. Zor durumda olan şirketi bir diğer şirket yutar genelde. 1959’da da Audi’nin başına bu geldi. Zor durumdaki Audi’yi Mercedes’in sahibi Daimler-Benz satın aldı. Fakat üretimde modeller arası uygunluk oluşmadığı için 1969’da Daimler-Benz, Audi’yi elden çıkararak Volkswagen’e sattı. Audi markası günümüzde de hala Volkswagen Grup’un (VAG Grubu) üyesidir.

VAG Grubu

Patrona Ayar Çekmek:

Volkswagen ilk etapta kendi bünyesindeki Audi’nin otomobil üretmesini istemiyordu. Çünkü Audi’yi kendine yedek parça üreten yan firma gibi görüyordu. Ona göre planlama yapmıştı satın alırken. Fakat Audi mühendisleri şirketin kurucusu August Horch’tan ilham alırcasına bu durumu reddettiler. 1972 yılında patrona inat Audi 80 modelini ürettiler. Çok başarılı olan bu model sayesinde Audi tekrar zincirini kırmış ve eski şaşalı günlerine dönüş sinyali vermişti.

1972 audi 80
1972 Audi – 80

Audi’ye TV Komplosu:

ABD’ye yayınlanan “60 Dakika” isimli programda Audi 5000 modelinde istenmeyen hızlanma sorunu olduğu ve bundan dolayı 700 kaza, 6 ölüm gerçekleştiği ortaya atıldı. Tabii ki bunun ardından Audi, ABD’de mahkemelik olmuştu.  Mahkeme araştırması sonucu TV programı yapımcılarının tamamen kurgu yaptıkları ortaya çıktı. Audi suçsuz bulundu.

Audi 5000

Quattro Efsanesi:

İtalyanca “dört” anlamına gelen “Quattro” şimdilerde dört tekerden çekiş sağlayan Audi modellerinde gördüğümüz bir terim. Fakat Quattro aslında 1980-1991 arasında Audi’nin ürettiği modelin ismi. “Bir otomobilin dört tekerleği varken neden ikisini kullansın?” sloganıyla ortaya çıkanQuattro aslında dünyanın dört tekerlekten çekişli ilk modeli.

quattro
Audi – Quattro

Artık günümüzde 4 çekeri temsil eden bu teknoloji;  yol tutuş, hızlanma, viraj kabiliyeti, dinamizm ve sürüş keyfi konusunda çok başarılıdır.

1985’ten 2000’e:

Şirket 1985’te adını “Audi AG” olarak değiştirdi. Audi 80 ile ivmelenen başarısı bu tarihten sonra başka bir hal aldı. Firma artık Volkswagen Grup’un premium yüzünü temsil etmeye başladı. Gerek tasarımı gerekse ileri teknolojisiyle hatırı sayılır bir konuma yükseldi. Bunda kuşkusuz itiraz eden, inat eden, pes etmeyen karakterli oluşunun payı büyük. Yeri geldiğinde patrona kafa da tuttu yeri geldiğinde  kendi fikrini de kabul ettirdi.

1999 Audi – A8

Özellikle A3, A6 ve Q7 modelleriyle Avrupa’da başarılı oldu. 1989’da ilk hybrit otomobili olan “Audi Duo” yu konsept olarak çıkardı. 1997’de hybrit satan ilk Avrupalı marka oldu. Ortadan konumlu motor teknolojisiyle yeni bir çığır açtı Audi. Ayrıca Alüminyum Uzay Kafesi, turbo benzinli motor teknolojisi, 8 ve 12 silindirli motor teknolojileriyle 90’lı yıllara damgasını vurdu.

Le Mans Yarışlarındaki Üstün Başarı:

Dayanıklılık anlamında ikon haline dönüşen ve 24 saat süren ikonik Le Mans yarışlarına 2000 yılından sonra adeta ambargo koydu Audi. 2000-2016 arası tam 13 kez lider olan Audi, bu konudaki rüştünü de ispat ederek marka algısını en yukarılara çekmeyi başardı.

Yakın Tarihte Audi:

Artık Audi Hikayesi yoluna VAG grubunun premium yüzü olarak devam ediyor. “A”  modelleri premium ve konforlu binek otomobillerini temsil ediyor. “S” ve “RS” modelleriyle daha güçlü ve ileri teknoloji vadeden marka “Q” modelleriyle SUV pazarında etkili oluyor. “TT” ile ise coupe ve cabrio kasalarda kendini gösteriyor. Tasarım konusunda ise rakipleri Mercedes ve BMW ile aynı çizgide ilerleyerek tasarım diline sadık kalıyor. Köklü geçmişinin ilhamıyla adını en iyilerin arasında bize saydırıyor…

Son Olarak:

İçinde her türlü duygunun yaşandığı kariyer filmi tadında bir öyküsü vardı Audi’nin. Bu yaşananları başka firmalar yaşasa belki de birçoğu unutulup yok olup gitmişti. Pes etmemenin, inancın ve fikrini kabul ettirmenin hikayesiydi Audi hikayesi . Ders kitabına konulsa, dizisi yapılsa yeridir.

Bir sonraki marka hikayesinde görüşmek üzere…

Passat Tarihçesi yazımıza buradan ulaşabilirsiniz..

1988 Sivas doğumluyum. 2010 yılından itibaren Türkçe Öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Çocukluğumdan beri otomobillere olan merakımı gidermek ve bu aşkı beslemek adına otomobili hissetmekten, araştırmaktan, en doğru bilgiyi en doğru yerden öğrenmekten ve bunları aktarmaktan keyif alan bir "otomobilsever"im. Mail: efraimdursun@gmail.com - İnstagram: @efraimdursun

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir